Tuesday, April 29, 2008

Ermeni sorununun bas mimarlari bugun de ayni rolu oynuyor

Emperyalist Rusya - Ingiltere rekabeti ve konuya degisik acilardan kendi cikarlari dogrultusunda katilan Fransa ve ABD, bu sorunun bas mimarlaridirlar.

Bugun de ayni rolu oynamaktadirlar, zira Ermenilere odenecek diyet borclari vardir. 1877 Osmanli-Rus Savasi da Ruslarin bu amaclarinin urunudur ve savasi gerci Rusya kazanmistir ama, bu savas ayni zamanda Balkanlar'daki Rus emellerine de mezar olmustur.

Ruslarin destegiyle yaratilan Muhtar Bulgaristan Prensligi Ruslara karsi bir durum almis, bagimsizligina Rus silahlari sayesinde kavusan Sirbistan bile Avusturya'ya yaklasir bir tutum icine girmistir. Boylece Ruslarin Balkanlar'dan Akdeniz'e inmeleri imkânsiz hale gelmistir.

Bu durumda elde kalan tek alternatif, acaba Ermeniler vasitasiyla Kafkaslar uzerinden Basra Korfezi'ne veya Kilikya uzerinden Iskenderun Limani'na ulasilamaz mi? Iste Ermeni Sorunu'nun embriyonu boylece yaratilmistir.

Ayrintisini ozetle de olsa gorecegimiz uzere emperyalist Rusya - Ingiltere rekabeti ve konuya degisik acilardan kendi cikarlari dogrultusunda katilan Fransa ve ABD, bu sorunun bas mimarlaridirlar. Bugun de ayni rolu oynamaktadirlar, zira Ermenilere odenecek diyet borclari vardir.

Yerlerinden yurtlarindan olan ve bu topraklarin insani Ermenileri kendi cikarlari dogrultusunda yonlendirerek sonu olmaz bir yola sokanlar, bu sorunu sadece 1915 yilinda alinan "zorunlu goc " kararina baglayarak aciklayanlardir ve tam bir sucluluk kompleksi icinde kivranmaktadirlar. 1915 olaylari " Ermeni Sorunu Aysbergi "nin (iceberg) sadece gorulen zirvesidir, oysa sorunun koku cok derinlere gider.

Bu anlamda olaylarin Ittihat ve Terakki Partisi ve yoneticileriyle de bir ilgisi yoktur. Kimi Turk aydinlarinca da desteklenen ve Ittihat Terakki yoneticilerini birer soykirim suclusu olarak suclayanlar ve bu goruse destek verenler, 1915 yili oncesinde olup bitenleri gormeyen veya gormek istemeyenlerdir ki, bu da tarihe sasi bakmak olur, bizi gercege ulastirmaz.

Ornegin, 1878 yilinda Istanbul'un kapilarina kadar gelip Yesilkoy'e (Ayastefanos) dayanan Rus ordularinin komutani ve Car'in da amcasi Granduk Nikola' yi ziyaret edip, ondan bagimsiz bir Ermenistan kurulmasi icin yardim isteyen Osmanli tebasi Ermeni Patrigi Nerses Varjabedyan' i anmaz ve bu ziyareti gormezden gelirsek, ekilen tohumlari, yeseren sorunlari elbette gormez, goremeyiz.

Oysa o gunlerde ortada ne bir Ittihat Terakki Partisi vardir, zira parti 21 sene sonra 1899'da kurulacaktir, hatta ne de Enver Pasa vardir.

Enver Pasa henuz dunyada bile degildir ama Ermeni sorunu Osmanli Devleti'nin gundemindedir.

Gercekten de ornegin ihtilalci birer parti olarak kurulan ve Anadolu topraklari uzerinde bagimsiz bir Ermenistan kurmak icin sonuna kadar savasacagini, amaca ulasmak icin ise basvurulacak yontemin teror olacagini acikca kurulus tuzugunde ilan eden Hincak Partisi 1887'de Cenevre'de kuruldugu zaman, Talat Pasa henuz 13 yasinda bir cocuk, Cemal Pasa ise 15 yasinda bir genctir, muhtemelen her ikisinin de yaklasan tehlikeden haberleri bile yoktur.

Mutlak gorulen odur ki, Ittihat ve Terakki Partisi daha kurulmamisken, sonradan yoneticisi olacak olanlarin bir kismi daha dunyada bile degilken, kimi yoneticileri ise birer cocukken Ermeni Sorunu vardir ve devletin guvenligini ve butunlugunu ciddi sekilde tehdit etmektedir. Anlasilan odur ki 1915 yilinda bir zorunlu goc olayi yasanmasaydi bile, Osmanli Devleti benzeri bir karari almak zorunda kalacakti, zira Ermeniler Osmanli Devleti'ni zecri tedbirler almak yolunda surekli zorlamaktaydilar. 35 senedir suren ve tum Anadolu'yu kana bulayan isyanlar bunun kanitidir ve esasen buraya kadar anlatilanlar birer tarihi gercek olarak ortadadirlar ve hic kimse tarafindan da bir itirazla karsilanmazlar.

Oysa o gunlerde devleti yonetenler ise dogal olarak ulkenin butunlugunu ve guvenligini saglamak cabasindadirlar. Dogal olmayan dis mudahalelere ragmen. Iste Ermeniler, muhtar bir Ermenistan devleti kurmak hayaliyle ve fakat aslinda bir sicrama tahtasi gorevini farkinda olmadan ustlenmek uzere Ruslar tarafindan boylece isyana tesvik edilmisler ve kullanilmislardir. Bu oyunu goren Ingiltere, Akdeniz'e inen ve Hindistan yolu icin son derece hayati bir yere ulasan Rusya'nin kendisi icin ne denli tehlike olacaginin bilinciyle karsi tedbir almaya calismis, bu meyanda, Hindistan yolu icin son derece onemli bir stratejik konumu olan Kibris'i Rusya'ya karsi mustereken korumak onerisi ile Osmanli Devleti'ne basvurmustur.

Savastan henuz cikmis olan Osmanli Devleti bu oneriyi kabul etmek zorunda kalmis ve Ingiltere bu maksatla 1878'de Kibris'a cikmistir. Bunun karsiliginda Ingiltere, Osmanli Devleti'nin Rusya ile imzaladigi Ayastefanos Anlasmasi'ni hukumsuz kilmis, konuyu Berlin Kongresi'ne tasimis ve Osmanli topraklari uzerindeki Ingiliz-Rus rekabeti farkli bir boyuta ulasmistir.

O ana kadar, takriben 100 senedir izledigi dis politika ile Osmanli Devleti'nin toprak butunlugunu koruma siyaseti guden Ingiltere, artik gormus ve anlamistir ki, Osmanli Devleti'nin sonu gelmistir ve ne yapilirsa yapilsin onu ayakta tutacak guc artik yoktur.

Bu durumda Ruslarin guneye inmesini engellemek uzere arada tampon devletler kurmak gereklidir, o halde Kafkaslar'i ve Dogu Anadolu'yu icine alacak buyuklukte bir Ermenistan kurulmali, bu kurulus Ingiliz desteginde olmali, boylece kurulacak Ermenistan bagimsizligini Rusya'ya degil, Ingiltere'ye borclu olmalidir.

Birer Turk dostu olan Palmerston, Salisbury, Disraeli gibi hukumetlerin donemi artik geride kalmistir ve simdi Gladstone yepyeni bir politika ile Osmanli'nin karsisindadir.

Kisacasi " bagimsiz bir Ermenistan kurmak icin " simdi iki ulke yaris halindedirler ve isin asli, Rusya muhtar bir Ermenistan'dan yana degildir; zira Ermeniler bu kozu Iran Ermenistani' nda Ruslara karsi kullanacaklardir. Rusya, Dogu Anadolu topraklari uzerinde bir Ermenistan'dan yanadir, kendi topraklarinda degil.

Boylece Osmanli Devleti'ne baskaldiran Ermeniler, ozellikle 1878-1914 yillari arasinda muteaddit defalar Anadolu'nun cesitli yorelerinde ayaklanmalar cikarmislar, buyuk katliamlara girismisler, bunu engellemek uzere ustlerine gonderilen mesru guvenlik kuvvetleriyle catismislar, alinan her tedbiri " Turkler bizi katlediyor " seklinde dis dunyaya yansitmislardir.

No comments: