Thursday, January 8, 2009

ERMENILERIN KIMLIGI VE BUYUK ERMENISTAN EFSANESI (3)

Ermeni tarihcisi M. G. Neresyan, Turkemencay anlasmasindan sonra Irevan ve Karabag bolgesine Iran ve Turkiye’den Ermenilerin gocurulmesi gercegini dogrulayarak yaziyor:
¦ XIX. Yuzyilin 20’li yillarinin sonunda bu bolgelere 31 40.000’den cok, Turkiye’den ise 90.000 Ermeni gocurulmustu ¦ 32
P. Liprandi de eserinde Ermenilerin bu bolgeye sonradan geldiklerini belirtmis,33 onlarin Kafkasya’ya gocurulmesini ise Rusya’nin bu bolgede yuruttugu emperyalist politikasinin bir parcasi olarak degerlendirmistir.34
Gocurulme politikasi ile ilgili bilgiler I. K. Yenikolopov’un,35 S. V. Shostakovic’in,36 Ermeni tarihcileri C. P. Agayan’in,37 G. A. Galoyan’in,38 V. A. Parsamjyan’in39 eserlerinde ve arsiv materyallerinde40 de yer almaktadir.
Birinci Dunya Savasi siralarinda bir tarihci, resmi makamlara sundugu raporunda soyle yazmisti:
“… Transkafkasya ve Azerbaycan’i On Asya’daki Turklerden ayiran Ermeniler, Turk topluluklarinin arasina sokulmus bir tampondur.
Biz bu tamponun yok olmasina ve onun yerine bize dusman olan Musluman bir kitlenin gelmesine musaade edemeyiz…41
Goruldugu gibi, Ermenilerin Kafkasya’nin eski ve yerli sakinleri olmadiklari, sonradan buralara geldikleri, ozellikle 1828 tarihinde Iran’la Rusya arasinda yapilan Turkmencay anlasmasindan sonra gocuruldukleri Rus ve Ermeni tarihcilerinin eserlerinde de mevcuttur.
Bu gercegi dogrulayan diger bilim adamalarinin da yazdiklari gibi, Ruslar tarafindan Guney Kafkasya’ya getirildiklerini Ermeniler neredeyse unutuyorlar.
Genellikle, Ermenilerin Kafkasya bolgesinde devletleri olmadigi konusuna diger yabanci bilim adamlarinin eserlerinde de deginilmektedir.
Fransiz bilim adami Jorj de Molevil, Ermenistan’in mevcudiyeti konusunda sunlari belirtmektedir:
“… Ingiltere’nin iradesiyle Car Imparatorlugunun haberleri uzerinde kurulup kisa bir omur (1918-1920) suren Ermeni Cumhuriyeti, butun tarihi boyu mevcudiyeti kaydedilen tek bagimsiz Ermeni Devleti idi…42
Kafkasya’nin eski Ermenistan topragi oldugu ve kendilerinin de bu bolgenin en eski sakinleri oldugu iddialarina bazi bilim adamlari sert bir sekilde karsi cikmis ve bu tutumlarini eserlerinde acikca belirtmislerdir.
XIX. yuzyilin sonlarindan itibaren Avrupa misyonerlerinin de destegiyle Ermeniler tarafindan komsu halklara karsi hazirlanan ve yonlendirilen ideolojik propagandanin asil icerigi ve amacini gostermis olan Rus bilim adami V. L. Velicko, kitabinda yaziyor:
“… Ermeni mahalli okullarinda ogrenciler Buyuk Ermenistan haritasini â€"ki, arazisi Voronej’e ulasiyor ve baskenti de Tiflis’tir- ogreniyorlar…43
Tabii ki, onlarin bu dusuncesi butun Kafkasyalilar, o bakimdan Azerbaycan Turkleri ve Gurculer tarafindan hos karsilanmiyordu.
Gecen asirlarda yasamis Gurcu bilim adamalarindan Ilya Cavcavadze, Ermeni plutokrasisi ve eliti hakkindaki dusuncelerini soyle aciklamistir:
“…Meger Gurculerin asil Gurcu topraklarina olan haklarini inkar eden kitaplar Hudabasev’in, Yeritsov’un kitaplari degil mi?
Meger Ermeni eliti degil miydi ki, gecen asirda Senkovski’nin araciligiyla Gurcistan’da Gurculerin olmadigi ve burada Ermenilerin ve diger halkalarin yasadiklari seklinde uydurma haberler yayiyorlardi veyahut soyle diyorlardi:
Gurcistan’in bir kismi Tiflis de dahil olmak uzere cok eskilerden Ermenilere ait olmustur…44
Ilya Cavcadze, Ermeniler icin calisan, cesitli yollarla tuzaga dusurulenlerin klasIk ornegini de bu sekilde vermistir:
“… Sonuncu savas zamani 1877 yilinda Fransiz gazetesi “Temps, bizim memlekete Kutulu adli bir gazeteci gondermisti…
Dikkat ediniz, bize gelirken kimlerin eline dustugu konusunda Kutulu ne yaziyor?
Balta istasyonu yakinlarinda onceden planlanmis sekilde onu Susali bir Ermeni subayi karsiliyor. O, Fransiz gazeteciyi kendi arabasinda Tiflis’e goturuyor ve gelirken yolda geleneklerin, torenlerin, sehirlerin, bayramlarin Ermenilere ait oldugunu ispatlamaya calisiyor.
Cok ustaca tuzaga dusurulen Fransiz gazeteci ne yapabilirdi?
Her sey Ermenilerin ki olmustu: Parlamento Ermenilerin, filozoflar Ermenilerin, yemekler, ziyafetler, bayramlar Ermenilerin…
O zaman Tiflis neresidir? Tabii ki, burasi da Ermenilerindir ve Tiflis de Ermeni sehridir.
Ustalikla aldatilan yabanci baska sonuc cikarabilir miydi?
Ermenilerin misafirperverligine hayran kalan Fransiz gazeteci Kutulu, Tiflis’ten ayrilmadan once bunlari dile getiriyor:
“Belki, Adem peygamber de Ermenistanlidir?!
Boylece, Avrupali gazeteciyi inandirmislardir ki, Gurcistan Tiflis de dahil olmak uzere Ermenistan’a aittir ve bu haberi nufuzlu gazete olan “Tempsaraciligiyla butun dunyaya duyurmuslardir…45
Anlasildigi gibi, Ermeni elitinin tutumlari sadece Azerbaycan ve Azerbaycan Turklerine degil, ayni zamanda Gurcistan ve Gurculere de yonelmisti.
Azerbaycan’a ve Gurcistan’a yonelik Ermeni istekleri ve tutumlari bugun de devam etmektedir.
15 Temmuz 1987 tarihinde Tasnak liderinden A. Papazyan, partisinin “Gamkadli gazetesinde sunlari yazmisti:
“Ermenilerin tarihsel talepleri var. Ermeni milletinin Kafkasya sinirlarinda tarihi topraklari var… Bugun toprak taleplerimizi acik olarak belirledik. Tasnaklar tam olarak “Kafkasya sinirindakitopraklarin ne oldugunu belirtmediler. SSCB’de komunist propagandanin enternasyonalizm olarak gosterildigi durumda yine ayni yilda Akademisyen A. Aganbekyan bu tabuyu yikmisti.
Paris’te Ermeni-Fransa Enstitusunun ve Ermeni Gaziler Birligi’nin duzenledigi konusmada A. Aganbekyan sunlari soylemisti:
“Ben Karadag’in bir Ermeni topragi olmasini istiyorum. Bir ekonomist olarak bolgenin Azerbaycan’dan fazla Ermenistan’la iliskili oldugunu dusunuyorum.46
Her ne kadar bu istek, iktisadi gorus gibi ifade edilse de bu bir baslangicti. Zira ekonomik kamuflaj unutulmamisti.
Fransiz komunistlerin yazilari genelde soyle baslar:
¦ Karabag ve Nahcivan â€"Azerbaycan Cumhuriyetine ilhak edilmis Ermeni topraklari.
Oyle anlasiliyor ki, bazi Avrupali politikacilar Daglik Karabag’in Azerbaycan’in diz eteklerinde olmadigini anlamiyorlar.
Yore cografi olarak Ermenistan’a yakindir, ancak bu ulkeyle siniri yoktur.
Bu acidan Azerbaycan topraklarinin ortasinda bulunur; bu da o demektir, Karabag ve Ermenistan arasinda bir Azeri toprak seridi bulunmakta ve bu serit Daglik Karabag yuzolcumunun yarisini olusturmaktadir.
Dolayisiyla, Karabag’i Ermenistan’a ilhak etmek veya baska alternatifler denemek yeni Azerbaycan topraklarini ilhak etmekle esanlamlidir.
Ermenistan’da iyi bilinir ki, bu olmadan Daglik Karabag Cumhuriyetinin var olmasi mumkun degildir.
Dolayisiyla, Daglik Karabag’in “kendi kendini yonetmehakki adina Ermenistan’in eylemine katkida bulunanlar, acikca ilhaka destek olmaktadir.
Simdi on yargiya sahip olmayan herkes Karabag catismasinin kokeninde Ermenistan’in Azerbaycan’daki cikarlarini silahla “savunma gayreti yattigini acikca gorebilir.
Bu amacla, Ermenistan baska bir ulkenin sinirlarinda savas baslatmistir.
Ermeni siyaseti bir takim hedefler uzerine oturtulmaya calisilmakta ve iki yonde sekillenmektedir:
1. Buyuk Ermenistan idealine ulasmak icin zamanla Azerbaycan’in tamamini isgal etmek.
XIX. yuzyilin sonlari ve XX. yuzyilin baslarinda yasanmis olaylara gore, Ermenilerin Turklere olan genetik nefretini hatirlayalim.
Bugun Ermenistan belirli unsurlara gore, Turkiye’ye karsi saldirinin uygulanmasinin dogru olmadigini (Turkiye karsisinda zayif durumda kalmasi sebebiyle) ve hatta bunun tehlikeli oldugunu anladigi icin birikmis olan kini ve nefreti yuzunden savunmasiz kalan diger Turk devleti Azerbaycan’a saldirmayi tercih etmistir.
Calismanin asil sebepleri Ermeni milliyetcilerinin “tarihi adaletecabalarindan olusmaktadir.
Turkiye’ye karsi toprak, tazminat, soykirim iddialari uzak ve imkansiz olarak goruldugu icin Moskova’nin yardimiyla Azerbaycan’in bazi topraklarini ele gecirmek tamamen gercek gorunuyordu.
2. Bu isgale paralel olarak Osmanlilar tarafindan gerceklestirildigi iddia edilen Ermeni soykirimini dunyaya tanittirmak, tazminat istemek, toprak talebinde bulunmak ve bunlar da gerceklesince Dogu Anadolu’yu Buyuk Ermenistan sinirlari icerisine katmak.
Her ne kadar butun bunlar bir fantezi olarak gorulse de Azerbaycan’i ve Turkiye’yi bir hayli mesgul etmektedir.
Durumu sadece bir fantezi olarak degerlendirmek dogru degildir. Bir zamanlar Ermenistan Devleti’nin kurulacagina da fantezi olarak bakiliyordu.
Ama gunumuzde Ermenistan isimli bir devlet mevcuttur.
Buyuk Ermenistan Devleti’nin gerceklesmesi mumkun olmayabilir, ama bunu global bir oyunun parcasi olarak degerlendirmek yanlis olmayacaktir.
Gunumuzde birileri tarafindan oynanan bu oyunun icerisine Azerbaycan ve Turkiye de dahil edilmistir. Azerbaycan, zaten sorunlar kiskacinda yer alan kucuk bir devlettir.
Turkiye sorunlar kiskacinda yer alsa da durumu Azerbaycan’in durumundan biraz farklidir.
Bugun Turkiye cokmeye mahkum edilmistir ve onun uzerinde oyunlar oynanmaktadir. Degil Buyuk Ermenistan fantezisi ile, Kibris sorunu ile, Kurt problemi ve bir takim sorunlarla karsi karsiyadir.
Batililarin Turkiye’ye gosterdikleri olumsuz ilginin giderek tehdit unsuru haline gelmesi, kacinilmaz olarak Turkiye’nin uniter devlet yapisina yonelik somut politikalara donusmektedir.
Bati baskentlerinden yapilan aciklamalar cok acik ve nettir.
Politikacilar, siyasal yorumcular ve medya; butunlugu olan bir sureklilik icinde Turkiye karsiti bir tutum icindedirler.
Yapilmak istenen yalnizca Turkiye’nin baski altina alinmasi degil, bununla birlikte Bati kamuoyunun Turkiye ve Turk dusmanligiyla sartlandirilmasi ve olasi bir mudahaleye hazirlanmasidir.
Ayni oyun yaklasIk 80 yil once de oynanmisti.
Almanya Disisleri bakani Hans Dietrich Genscher, Almanya’nin onemli gazetelerinden Suddeutsche Zeitung’a 1992 yilinda verdigi demecte:
“Biz Yugoslavya’da yeni bir model olusturduk, Turkler de Kurtlerle, buna benzer bir model uzerinde anlasmalidirlar47 diyordu.
Ayni gazete, alti yil sonra 19 Ocak 1998 tarihinde, Wolfgang Koydl’un imzasiyla yayinladigi basyazida Turkiye hakkinda sunlari yazdi:
“On yil icinde, Turklerin komsusu olan uc guclu politik sistem batti ve sessiz sedasiz yok oldu. Bu sistemler, en az Turklerin kendi Kemalist modelleri kadar dayanikli insa edilmis gorunuyorlardi.
Iran’da Sah monarsisi, Sovyetler Birligi’nin Politburo Komunizmi ve Yugoslavya’daki federatif Balkan deneyimi.
Rahatsiz edici olan her uc devlet de Turkiye Cumhuriyeti ile paralellikler gosteriyordu.
Hepsi de dinsel veya etnik cekismeler yuzunden yikildilar.
Ustelik Turkiye’de her ikisi de var:
Politik Islam ve Guneydogudaki Kurtlerin ayaklanmasi …
Lenin’in devleti 73 yasina basmisti; Guney Slavlarinki 74 yasindaydi. Ataturk’un Cumhuriyeti bu yil hayli kritik 75 yasina geldi.48
Avrupa Parlamentosu secimleri oncesinde (Haziran 1999) Avrupa Birligi 15 ulkenin 11’inde iktidarda olan ve ikisinde koalisyon hukumetlerine katilan Sosyalist ve Sosyal Demokrat Parti liderleri, 27 Mayis 1999 tarihinde Paris’te yapilan “Avrupa Soluzirvesinde bir araya geldiler.
“Avrupalilikkavraminin tartisildigi zirvede, toplantinin “mimarive eski Fransa Kultur Bakani Jack Lang, sunlari soyledi:
“Avrupa Birligi yalnizca ekonomik cikarlar ve duzenlemelerden ibaret degildir.
Demokrasi ve insanliga verdimiz degerleri yalniz sinirlarimiz icinde degil, sinirlarimiz disinda da savunacagiz.
Gelecekte ve gerekirse bugun, Kosova’da yaptigimiz gibi Kurt halkini da savunup koruyacagiz.
AB’nin ne stratejik ve ne de ekonomik cikarlari diktatorlerle mucadelemizi onleyemez.49
400 bin tarjli Stutgart Gazetesi Stutgarter Zeitung yazari Adrian Zielcke, gazetenin 9 Ocak 1998 tarihli baskisinda adeta Turkiye’ye yonelik tehditlerde bulunuyordu:
“Turkiye, Kurtlerin azinlik haklarini kabul etmeli ve sorunu politik olarak cozmelidir…
Ankara bunu kendisi yapmazsa Birinci Dunya Savasi sonunda Turkiye, Irak ve Suriye arasinda paylastirilan Kurt sorununa cozum bulmak icin uluslar arasi baski artacaktir.50
-----------------
31 Onun fikrince, Dogu Ermenistan’a
32 M. G. Nersesyan, Iz Istorii Russko-Armyanskih Otnoseniy, s. 227.
33 A. P. Liprandi, Kavkaz i Rossiya, s. 46.
34 A. P. Liprandi, a.g.e., s. 133.
35 I. K. Yenikolopov, Griboyedov i Vostok, s. 137.
36 S. V. Shostakovic, Diplomaticeskaya Deyatelnost A. S. Griboyedova, s. 154.
37 C. P. Agayn, Rol Rossii v Istoriceskih Sudbah Armyanskogo Naroda, (k 150 letiyu prisoyedineniya VostocnoyArmenii k Rossii), s. 220.
38 G. A. Galoyan, Rossi i Narodi Zakavkazya (ocerki politiceskoy istorii ih vzaimootnoseniy s drevnih vremen do pobedi Velikoy Oktyabrskoy Sotsialiceskoy Revolyutsii), s. 176, 178.
39 V. A. Parsamyan, Kolonialnaya Politika Carizma v Armenii.
40 Azerbaycan RespublikasiDevlet Tarih Arsivi, f: 524, 1: 1, is: 57, v: 3.
41 J. Kirokasyan, Zapadnaya Armeniya vo Vremya I. Mirovogo Voyna, s. 411.
42 Jorj de Molevil, Armyanskaya Tragediya 1915 goda, s. 15.
43 Vasili Velicko, KAVKAZ. Russkomu Delu i Mejduplemenniye Voprosi, s. 107.
44 Ilya G. Cavcavadze, Armyanskiye Uceniye i Vopiyusiye Kamni, s. 15-16.
45 Ilya Cavcavadze, a.g.e., s. 39-40.
46 Humanite Gazetesi, 18 Kasim 1987; Bahtiyar Vahapzade, Vatan, Millet, Anadil, s. 149.47 Metin Aydogan, Bitmeyen Oyun, Turkiye’yi Bekleyen Tehlikeler, s. 117.
48 Suddeutsche ZeitungGazetesi, 19 Ocak 1998, aktaran: Metin Aydogan, Bitmeyen Oyun, S. 117.
49 Mine G., Kirikkanat, “Avrupa Degerlerini Silahla Savununuz, Milliyet Gazetesi, 25.05.1999.
50 Adrian Zielcke, “Aegste von den Kurden, Stutgarter Zeitung, 03.01.1998, aktaran: Metin Aydogan, BITMEYEN OYUN, s. 118.

TOPLUMveBARIS@yahoogroups.com

No comments: