Tuesday, December 16, 2008

Bush’tan Özür Dileme Kampanyası

Neval Kavcar

Taraf Gazetesinin Amerika’nın “PKK Raporu” kapsamındaki haberini yazacaktım, Irak’taki meşum olay öne geçti. Ona bilahare döneriz.

Okyanusları aşıp geldiler ki Irak demokratikleşsin. İnsan hakları yerli yerine otursun. Kitle imha silahını yok etmek için nükleer güç kullanmak zorunda kalmışlar, düşünebiliyor musunuz maliyeti. Stratejik ortak dostlarını o kadar düşünüyor ki, İncirlik üssünü nükleer başlık deposu haline getirmiş, olası İran saldırısına karşı. İran’la aramızda altıyüz yılı aşkın bir saldırmazlık durumu mevcut olsa da.

Irak ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu “BOP” kapsamında milyarlarca dolar harcandı. Tek “demokratikleşelim” diye. İşin içinde çapanoğlu aramaktan bıkmadı insanlar. Allahtan ki Tayyib Erdoğan projenin önemini kavrayıp BOP eş başkanı oldu.

ABD ve Türkiye’nin politikalarının çakıştığını, o vakitler Dış İşleri bakanı olan Gül’de söylemişti. Yalan mı? ABD ile Stratejik Vizyon Belgesi imzalanırsa, onun projesi bizim projemiz olmaz mı? 21. Yüzyıla ayak direyerek giriyoruz, bu devlet adamlarına. Vizyonumuz yok, misyonumuz yok. O zaman takıl Washington’un peşine, hayatını yaşa. “Fırsatlar ülkesi” ol. Bak o zaman kriz nasıl teğet geçecek?

Kitle imha silahı” ve “demokratikleşme” kapsamında Irak’ta binlerce Amerikan evlâdı hayatını kaybetti. Oysa Başbakan ErdoğanErkek ve kadın Amerikalıların evlerine bir an önce, sağ salim dönmesi” için dualar etmişti.

“Demokratikleşmeye karşı direnç” bir milyonun üzerinde Iraklıyı da hayatından etti.

Abant Platformu başkanı Mete Tuncay demişti ki: “Ortadoğu da demokratikleşmenin kanlı mı, kansız mı olacağına bölge kendi karar verecek.” Iraklılar a şıkkını seçtiyse, bunda ABD’nin suçu ne?

Bush Başkanlık döneminin kariyerini, Afganistan ve Irak’ı işgal ederek tamamladı.

Bush’un görev süresi dolmasına bir ay kala, Iraklılara veda etmeye gitti. Ne ince düşünce değil mi? Demokratikleşsinler diye milyarlarca dolar harca, boş boş akıttıkları petrolü Iraklıların yarını için güven altına al, daha rahat idare edilmesi için ülkeyi üçe böl, o da yetmemiş gibi “Hoşça kal” demeye git.

Basın toplantısı yapılırken “demokratikleşmeden nasibini almamış” Iraklı gazeteci El Zeydi, ayakkabısının ilk tekini Bush’a fırlatırken “Bu Irak halkından sana bir veda öpücüğü, köpek!” diyor. Diğer teki atarken de “Bu da dullar, yetimler ve Irak'ta öldürülenler için..." der demez, demokrasinin sevecen yumrukları ile kaburgaları kırılıyordu.

Bu işe bozuldum. Bir kısım aydınımız “Ermenilerden özür” dileme kampanyası başlatmışken, onlardan ricam odur ki “Bush’tan Özür Diliyoruz” kampanyasını da eklesinler o metne. Hatta bu işe BOP eş Başkanı olarak Erdoğan öncülük etsin. Saldırı BOP'da gerçekleşmiştir. Bir kısım medyada aracılık ederek işi vatandaşa indirsin. Milyonlarca imza toplayalım. Iraklılar adına “özür dileyelim.”

Haydi bakalım, herkesi “Bush’tan özür dileme kampanyasına davet ediyorum. Stratejik ortaklık böyle günlerde belli olur.
Altı yıl boyunca ne kadar demokratikleştiğimizi gösterme fırsatı buluruz böylelikle.

* * *

Çok Ayıp Etmişiz, Çok

Durumu toparlayalım önce. Ne olmuştu? 1915 yılında Osmanlı Devleti çeşitli cephelerde, savaşırken, cephe gerisindeki Ermeniler Fransız ve Rusların dolmuşuna binip, katliamla girişmişti. Osmanlıda bunların bir kısmını cephe gerisi güvenliğini sağlamak için, sınırlarımız içindeki Suriye’ye nakletmişti.

Şimdi Batılılar diyor ki “1. Dünya Savaşında işinizi bitirmiştik. Sevr’i uygulamak üzereydik. Kalktınız İstiklal Savaşı yaptınız?” Çok haklılar. Anadolu’yu parsel parsel bölüp paylaşmışlarken, önce Osmanlı cephe gerisini güvene almış. Ardından dedelerimiz “İstiklal Savaşı “na girmiş. Pişmiş aşa soğuk su misali.

Çok ayıp etmişiz, çok. “Özür dilemek ne demek”, daha ileri gidilmeli. Ferhat Kentel doğru söylüyor. “Özrü devlet dilemeli”, tercümesi “Türkiye: Biz Soykırım yaptık Demeli” ve Tazminat olarak, Doğu Anadolu Ermenilere verilmeli.

Bu işi başlatanlar site kurmuş. Özür dileyenlerin adlarını yazmış:
“İbrahim Kaboğlu, Şerafettin Elçi, Ahmet İnsel, Şirin Tekeli, Ahmet İsvan, Neşe Düzel, Kezban Hatemi, Ferhat Kentel, Tarhan Erdem, Ali Bayramoğlu, Tuna Kiremitçi, Cengiz Çandar, Ümit Kardaş, Güllü Aybar, Perihan Mağden, Ece Temelkuran, Mine Kırıkkanat, Yasemin Çongar, Hadi Uluengin, Yavuz Bingöl, Eren Keskin, Murat Belge, Halil Berktay, Hasan Cemal, Baskın Oran.. vs” (http://www.ozurdiliyoruz.com/default.aspx)

Kerameti kendinden menkul Tarih Vakfı üyeleri, Açık Toplum Enstitüsü ve şanlı yazar kadromuz koro halinde “Özür Diliyoruz” diyor.

Metin eksik olmuş. ASALA’nın öldürdüğü devlet adamlarımız ve Anadolu’da katledilen Türkler içinde, özür dilemeleri gerekirdi.

Tahrik unsuru olduklarından dolayı.

* * *

Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Aydınlara Protesto

Yukarıdaki satırları hazırlarken bir mail geldi. Şöyle yazıyordu:
Aralarında öğretim üyeleri ve gazetecilerinde bulunduğu bir grup sözde aydın art niyetli odaklar tarafından 1915 yılında gerçekleştirildiği ileri sürülen sözde Ermeni soykırımını kabul etmeye ve bir kampanya başlatmaya hazırlanıyor. Geçmiş ve yakın dönemlerde gerçekleşen pek çok insanımızı ve diplomatımızı şehit eden ermeni terörünü görmezden gelerek böyle bir kampanyaya girişmek onların art niyetini göstermektedir. Bu kampanyanın ismini ise '' Özür diliyorum '' koymuşlar.

Söylemleri ise şu ;
1915’te Osmanlı Ermenilerinin maruz kaldığı ‘büyük felaket’e duyarsız kalınmasını, bunun inkar edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum” (Özür Metni)

Bu yaptıkları eylemle Türk Milleti'ni ve tarihini saygısızca hiçe sayan bu insanlar gerçekleştirecekleri bu faaliyetle olayın daha fazla derinleşmesini ve art niyetli yabancı odaklar tarafından daha fazla palazlanmasını sağlayacaklar. Bize düşen görev bu eylemi protesto etmek ve amacına ulaşmasına engel olmaktır.

Her duyarlı Türk vatandaşı bu durumun farkında olmalı ve çevresindekileri bu haince kumpasa karşı bilgilendirmelidir.

http://www.sonsayfa.com/Kose-Yazisi-bush8217tan-ozur-dileme-kampanyasi--714-48.html

No comments: