Thursday, December 18, 2008

Ermeni terorunun anahtari tarihtedir.

Prof.Dr. Erich Feigel Ein Mythos des Terrors : armenischer Extremismus: seine Ursachen und Hintergrunde(A Myth of Terror - Armenian Extremism: Its causes and its historical context)Freilassing : Ed. Zeitgeschichte, 1986.

Terorun nedeni tarihi oldugu gibi, iyilestirilmesi de tarihte yatar.

Ermenistan'in hakki icin savasanlar veya basitce intikam pesinde kosanlar bu goruntuyu kendileri cizmislerdir (daha da dogrusu, bunu kendi kafalarina kendileri sokmuslardir, cunku gencler kendi tarihlerini arastirmamislardir.)

Tarihin bu goruntusunun yanlisligini kanitlamayi basardigimiz takdirde, bu trajik teror efsanesini durdurabilir ve karsilikli bagislama ve anlayisin gelecegini insa etmeye baslayabiliriz.
Gordugum kadariyla tarihe bakisimizi duzeltmemiz tek yanittir.

Terorizmin kanli savas alani uzerine, masum, idealist, etkilenebilir 'Ermeni gencligi kremi' surulmektedir. Bu gencligi kotuye kullanan bu tarihi sican krallarin hepsi bu sonucu zaten bilmekteydiler.

Terorist bir takima komuta eden genc bir adamin, kendi yasam ve ozgurlugunu tehlikeye atmasi icin, bir "raison d'étre" (Hakli bir neden, bir felsefe ve dava gibi)'e gereksinimi vardir. I.R.A. (Irlanda Cumhuriyet Ordusu) ve E.T.A. gibi diger teror orgutleri, baslangicta 'bir parca toprak' , 'belli sinirlar icinde guc sahibi olmak' gibi bir amacla savasiyorlardi.

Ermeni terorizminin ise varlik nedeni olarak boyle bir motifinin oldugunu soylemek cok zor. Hatta, en cilgin teroristlerin bile on yillardir, ikibin yil oncesi gibi "Buyuk Ermenistan" , gibi bir niyeti olmamistir.
Ve bu insanlar icin, Dogu Anadolu'yu dusunmek bile cok sIkicidir. Hayir, Ermeni teroristler emsali olmayan bir davayi temsil etmektedirler.
Tarihe bakislari, 1915 yili oncesinde ve sonrasinda neler oldugu anlamalari sadece kendilerinin hakli olduklari yolundaki muhakemeleri ile sinirlidir.

Cikis noktalari "intikamdir" ve tarihe bakis acilarinda (bu) cinayetler, Erdogan Ozen gibi bir adamin oldurulmesi, adaletin yerine gelmesi icin yeterlidir. Orada bulunan masum insanlarin, ucak yolcularinin, gumruk memurlarinin ve polislerin toptan yaralanmasi veya oldurulmesi kabul edilebilir bir durumdur. Ve surasi da bir gercektir ki, bu kana bulanmis cinayetler gelen yeni kusaklari kiskirtmaktan baska hic bir degisIklige de yol acmamaktadir.

Ermenilerin tarihe bakisi, buyuk halk kitlelerince de paylasilmaktadir.

Bunda sasilacak bir sey yoktur ve bu ayip da sayilmaz cunku trajik 1915 olaylarina iliskin bilgilerin hemen tumu Ermeni kaynaklarindan veya bu konuda hic bir sey bilmeyen (veya bilmedigi anlasilan) kisilerden gelmektedir, o surecte Muslumanlarin yuklenmek zorunda kaldigi daha buyuk acilardan ise soz etmemektedirler.

Eldeki bilgiler de, 1915 trajedisine yol acan olaylara tek yanli baktigi icin eksIktir. Bu kitabin yazilmasi ve filmlerim icin, genis acili kaynaklardan yararlandim ve alt yapi icin bilgi toplamakta icin buyuk sIkintilar cektim.

Bunu yaparken, cok saygi duydugum kisiler ile bir araya geldim, ornegin: Istanbul Apostolik Kilisesi ruhani lideri Patrik Snork Kalutsyan ve ayni kentteki Ermeni Hastanesi doktor ve hemsireleri.
Bu arada, Franz Werfel'in meshur ettigi Musa daginda yasamakta olan, tanidigim bilim adamlari, aydinlar, Ermeni ciftciler ve ailelerinden de soz etmek isterim. Arastirma calismalarim sirasinda, dogal olarak baskalari ile de temasim oldu.

Ozellikle, Ermeni Zorian Enstitusunun basi Dr. Gerhard Libaridian'i (*1) cok iyi animsiyorum. Kendisinin Massachusettes Cambridge'deki ofisinde bir kac saat gecirmis, son derece ilginc konusmalarimiz olmustu. Dr. Libaridian, yasam dolu, bilgili, zeki ve kendisi ile olan gorusmemize dayanan ilginc bir oyun da yazabilir.

Ev sahibimle yaptigimiz bu buyuleyici tartismadaki en kiskirtici soylemleri not aldim.

Bir kac kez "Andonian Belgeleri" (*2) diye anilan belgelerden soz etti. Yirminci yuzyilin basinda, Aram Andonian adli bir Ermeni, bir "belgeler koleksiyonu" yayimlamisti. Aslinda bunlar kimi belgelerin fotograflari idi ve Osmanli Hukumetinin Ermenileri yok etme planinin kanitlari olarak sunulmustu.

Esas olarak, bu emirler ancak Hitler'in veya Himmler'in cilginca davranislari ile mukayese edilebilirdi.
Franz Werfel, sahane yapiti "Musa Dag'da Kirk Gun"u (*3) tumu ile "Osmanli Hukumetinin" bu (bahsi gecen) 'Yok etme emirlerine' dayandirmisti. Aslinda bunu iyi niyetle yapmisti, ancak yaniltildigini, bunlarin sahte belgeler oldugunu anladiginda cok gec kalmisti.

Ermenilerin intikam almak istemelerinden korktugu icin bu hatasini kamuoyuna aciklayamamisti. Bu nedenle, Dr. Libaridian'in bu belgelerin sahte oldugunu bildigini kabul etmek de oldukca akla yatkindir, bu yuzden bu konu uzerinde kendisine tek soz soylemek istemedim. Zaten, uzerinde konusulacak pek cok ilginc konu vardi.
Ancak Dr. Libaridian'in, Aram Andonian'in kitabini ve belgelerini durmadan diline dolamasi fazlasiyla dikkatimi ceker hale gelince: "Fakat Dr. Libaridian, Andonian Belgelerinin sahte oldugunu siz de biliyorsunuz!" demek zorunda kaldim.

Dr. Libaridian'in yanitini ve yuzunun ifadesini asla unutmayacagim, kendisi sorumu kisaca ve basitce yanitladi : "Yani?" Yaniti asla unutmayacagim. Soguk bile degildi; ilgisizdi, uzun suredir gercegi bilen ve baska stratejiler gelistirmis olmasina karsin, evini temizlemek zahmetine bile katlanilmamis, pisligi tarih halisinin altina supurmus gibi.

Kim bilebilir, belki bir gun de ele gecip gercegin ortaya cikmasina da yardimci olabilirler. Terorizme odun veren, idealist, (ancak) kolayca etkilenebilen gencleri, kendi mantiksiz hareket ve amaclari icin kotuye kullanan Ermeniler esasinda kucuk bir azinliktir.

Kuklalar, guclu kukla oynaticilarin ellerinde, ancak iplerini kendi kendilerine cekerek oynamalari gulunc bir trajedidir veya soyle de diyebiliriz: bunlar oyun planina uygun dustuklerinde kullanilan, Ermeni piyonlarini kurban eden sacma sapan satranc parcalarindan baska bir sey degildirler... .........................

Notlarim : (*1) Gerhard J. Libaridian The Challenge Of Statehood: Armenian Political Thinking since Independance - 1 Mayis 1999) 2001'de TESEV'in bir toplantisina katilmis ve soykirimin kabulunu ve Karabag uzerine goruslerini savunmustur.

(*2) Andonian belgeleri Ilk kez 1920’de basilan ‘belgeler’ bazi cevrelerce 1915’deki Ermeni olumlerinde Osmanli Imparatorlugunun derin iliskisi oldugu iddiasinin ‘kaniti’ olarak kullanilmislardir.

Aram Andonian, Suriye-Halep’de Rehabilitasyon Dairesinde calisan Naim Bey adinda onemsiz bir Osmanli yetkilisinden (Talat Pasanin emirleri oldugu varsayilanlar dahil) elde ettigi iddia edilen bu yazilari ile o gune dek az taninan bir Ermeni idi.

Bu yazilara dayanilarak yazilan eser Paris, Londra ve Boston’da yayinlandi. (*3) Franz Werfel - Musa Dagda kirk gun (Die Vierzig Tage des Musa Dagh) (Cev. Saliha Nazlikaya, Belge Yay., Ist. 1997.)

Viyana'daki Ermeni Piskoposu'nun asilsiz sozlerine kanan (Yahudi) Franz Werfel tarafindan abartilarak yayinlanacak ve Ermeniler mazlum gosterilecektir.
Yanlisini sonralari anlayacak, ancak aldigi sayisiz tehdit sonucu kitabini geri cekmekten korkacaktir.
Aslinda bu kitap bir 'roman'dir ancak Ermeniler ve (yerli yabanci) yandaslarinca tarihi belge olarak kabul edilmektedir, yalan yanlis bilgilere dayanmasi da bir sey ifade etmemektedir.
http://www.akilcagi.com/2008/12/17/ozur-dileme-heveslilerine-ii/

No comments: