Monday, December 29, 2008

Yahu yeter artık bu maskaralık, maskeli balo "sözde" palavrasyonları!

Perihan Mağden adındaki bir kadın, "özürcülerin" ihanetlerine tepki gösterenlere karşı (aynen): "Başladı bilumum İşkilli Büzükler, dingildemeye dingil dingil" diye...

Altemur KILIÇ
ANKARA, 23 Aralık 2008 Salı

... değil bir hanımefendinin her hangi bir kadının, ağzına yakışmayacak bir üslupla saldırıyor ve aynı terbiyesizlikle devam ediyor:

"Sanki ne olmuş? Birkaç haysiyetli ('haysiyetsiz' diye okuyun) aydın bir araya gelip "Yahu yeter artık bu maskaralık, maskeli balo "sözde" palavrasyonları!" Aslanlar gibi özrümüzü dileyelim Ermenilerden de bizi böyle Bakarkörler Uniform(alı) (askerler) topluluğu sanmasın cümle âlem diye böyle bir metni imzaya açtılar" diye tepki göstermişler. Ve onlar (hepimiz) "sarılmışız zehirli kalemlerimize!" Zırvalar...

Ondan sonra da, bir sürü laf ebeliği, cambazlığı, terbiyesizliği ve "ihanet hamaseti"! Ermenilerin vahşeti, Halaçoğlu belgeleri Batılıların tahrikleri hep uydurmaymış, "papağanlıkmış". Ama bu kadının densizliğinin şahikası, ASALA'nın, son yirmi yılda, bütün dünyanın gözleri önünde, alçakça öldürdüğü insanlarımız konusunda! Diyor ki: "Unutturmayalım Koalisyonu var... Onların kanı bir türlü yıkanamazken yerlerden (yıkamamamız icap ederken) bize mi kaldı özür dilemek?

ASIL onlar bin nedamet/iki milyon pişmanlık/sekiz yüz bin özürle çıksınlar karşımıza! Biz de ASALA'yı unutmayalım, unutturmayalım. Temcit pilavı gibi (bilmem kaç on yıldır esamisi okunmayan) bu örgütün yaptıklarını ısıtıp ısıtıp Irkçılık Masamıza koyalım"...
Yani bu kadına göre ASALA'nın, alçakça katlettiği, 70 küsur kişi (aralarında Mehmet Baydar'dan başlayarak benim de arkadaşlarım var) "temcit pilavı". Ya onların, dışarıdan dürtülünce ateşe attıkları "soykırım" iddiaları, "tehcir" yalanları! Ama insan olan insan, haydi "şehit" diyemeyecekleri malum, kendi ölülerini, böylesine hiçe sayar, adeta alaya alır mı?

Bu kadın, mesela 1820'de Mora'da 20 bin Türkü öldürdüklerini ve 1919-1920'de Batı Anadolu'daki uluslararası raporlarla belgelenmiş vahşetleri de, "temcit pilavı" sayıyor ve aynı mahalle ağzıyla "Çarpıtalım Çırpalım Tarihi de; Bir Menemen Yapıp Yiyelim Kardeş" diyor ve gene ağzını bozuyor "Peynir ekmek yemezler:
Ermenilere yaptığımıza, soykırım demezler" diye, güya espri yapıyor! Bu deyimin bir de devamı vardır, ama haydi burada söylemeyeyim!

Kadın kılığında sözde aydınAslında bu kadının yazdıklarına kıymet vermemek ve cevap vermeye bile tenezzül etmemek gerek. Ama sözde aydınları laubalice de olsa temsil ettiği için öfkem tepeme çıktı ona ve diğerlerine layık oldukları cevabı, aynı üslupla vermem gerekti! Bir Türk kadını nasıl böyle yazabilir...Perihan'a göre Ermeni konusunda, suçlu olduğumuz için huysuzlaşıyormuşuz! Aksine Perihan'ın ve onun gibilerin bir yerleri "dingildiyor"!

Perihan kadın gibi, erkekli, kadınlı sözde "aydınların", yaraşan sıfatları, dilimin, kalemimin ucuna geliyor, ama bunu yazmaya, terbiyem müsait değil.Sevgili okuyucularım bunları, böylece yazdığım içim bağışlayın beni! Ama "milliyetçi" , (evet Perihan kadın, iftiharla, milliyetçi) olarak, kendi milletlerine, vatanlarına ihanetleri olağan da olsa, bizim vatanımıza, milletimize ve tarihimize ihanet edenlere, bir yerleri kaşınan, kendi deyimleriyle "dingildeyenlere" kendi beyan ettikleri aynı üslupla cevap vermeye mecburum!

Milliyet Genel Yayın Müdürü Sedat Ergin, CHP Milletvekili Canan Arıtman hanımefendiyi Abdullah Gül'ün, akıl almaz duyarsızlığı karşısında, "acaba" diye tepki göstermesi üzerine, CHP'den kovulmasını önermişti. Mağden'in milletimize, şehitlerimize karşı rezilane ihaneti üzerine bu kadını holdinginin gazetesinden kovdurur mu?

AÇIKLAMA : Pazar yazımda Ege Cansen'in yazısından alıntı yapmamı bazı okuyucular yanlış anlamış, Türklük geçmişinden korkanlara ve uydurukçulara karşı

http://www.heddam.com/index.asp?H=9538

No comments: